Seçici Adalet, Keyfi Uygulama
Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’nın son günlerde attığı adımlar, Trabzon’da büyük bir tartışmayı beraberinde getirdi.
Siyasi Projektör
-
Günebakış Gazetesi’nin ofisinin mühürlenmesi kararı, kamuoyunda yalnızca bir ruhsat meselesi değil, açık bir siyasi tavır olarak algılandı.
Çünkü herkes biliyor ki Trabzon’da yüzlerce işyeri aynı durumda. Ruhsatı olmayan, eski meskenlerde hizmet veren, itfaiye raporu alma imkânı bulunmayan onlarca işletme faaliyetini sürdürüyor. Eğer mesele gerçekten kuralı uygulamak olsaydı, bu işyerlerinin tamamına aynı işlem yapılırdı. Ama yapılmadı. Uygulama yalnızca Günebakış’a yöneltildi.
Bu noktada gözden kaçmaması gereken bir husus var; Ahmet Kaya, geçmişte de Ali Öztürk ve Günebakış Gazetesi hakkında sık sık olumsuz konuşmalar yaptı. Eleştiri sınırını aşan, kimi zaman kamuya açık ortamlarda hakarete varan ifadeler kullandı. Bu geçmiş tutum, bugünkü mühürleme kararının tesadüf olmadığını, kişisel bir husumetin de rol oynadığını gösteriyor.
Bir belediye başkanının görevi, şehrin bütününe adaletli hizmet götürmektir. Keyfi ve seçici uygulamalarla basını baskı altına almak değil. Basın hoşunuza gitmeyebilir, eleştiriler ağır gelebilir ama demokrasilerde bunun yolu bellidir; cevabı yine basınla vermek, idari güçle susturmaya kalkmak değil.
Eğer Ortahisar Belediyesi’nin ruhsat konusunda gerçekten bir hassasiyeti varsa, gelsin aynı durumda olan yüzlerce işyerini de mühürlesin. Aksi halde bu tavır, ne kamu vicdanında ne de hukuk düzeninde karşılık bulacaktır. Çünkü seçici uygulama, adaletsizlikten başka bir şey değildir.
Ahmet Kaya, bugün belki gücünü belediye başkanı sıfatından alıyor. Ama unutulmamalı ki makamlar geçici, yapılanlar ise tarihe not düşer. Basını hedef almak, eninde sonunda ters teper. Çünkü basın susturulmaz; sadece daha da güçlenir.
Demokrasi, farklı seslere tahammül etme rejimidir. Eğer bir yönetici bu tahammülü gösteremiyorsa, asıl sorgulanması gereken şey ruhsat değil, o yöneticinin demokrasiye bakışıdır.
