Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık ve CHP

Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’ın Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) geçişi, Trabzon siyasetinde önemli bir dönüm noktası olarak yankı buldu. 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde İYİ Parti çatısı altında Yomra halkının teveccühünü kazanan Bıyık, partisinden istifa ederek bir süre bağımsız yol aldıktan sonra CHP’ye katılma kararı aldı. Bu karar, hem Yomra’nın hem de Trabzon’un siyasi dinamiklerini etkileyen bir hamle olarak değerlendiriliyor. Peki, Mustafa Bıyık, CHP teşkilatlarıyla uyum içinde çalışabilir mi? Bu sorunun yanıtını ararken, Bıyık’ın siyasi geçmişi, yönetim anlayışı ve CHP’nin mevcut yapısını göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Mustafa Bıyık, Yomra’da iki dönemdir sürdürdüğü belediye başkanlığı süresince kapsayıcı bir yönetim tarzı benimsediğini defalarca vurguladı. “Hangi partiden olursak olalım, hep birlikte Yomra’yız” mottosuyla hareket ettiğini ifade eden Bıyık, görev süresi boyunca parti rozetini bir kenara bırakarak tüm kesimlere eşit hizmet sunma çabası içinde oldu. Bu yaklaşımı, onun CHP’ye geçişinde de temel bir dayanak noktası oluşturuyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in daveti ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “yol arkadaşlığı” teklifini kabul eden Bıyık, bu yeni dönemde de halk odaklı bir siyaset izleyeceğinin sinyallerini veriyor. Ancak bu geçiş, CHP teşkilatları ile uyum sürecinde bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.

CHP, Trabzon’da uzun süredir güçlü bir teşkilat yapısına sahip olsa da, yerel seçimlerdeki başarıları sınırlı kaldı. Ortahisar ve Beşikdüzü belediyelerini elinde tutan parti, Mustafa Bıyık’ın katılımıyla Yomra’yı da kazanarak bölgedeki etkisini artırmış oldu. Ancak, Bıyık’ın İYİ Parti kökenli bir isim olması ve daha önce CHP’den bağımsız bir çizgide hareket etmesi, teşkilat içinde nasıl bir entegrasyon sağlayacağı konusunda merak uyandırıyor. CHP’nin ideolojik tabanı ile Bıyık’ın pragmatik ve yerel odaklı yönetim anlayışı arasında bir denge kurulması gerekecek. Bu noktada, Bıyık’ın “herkesin belediye başkanı olma” ilkesi, parti teşkilatlarının daha katı ideolojik beklentileriyle çelişebilir mi? İşte bu, sürecin en kritik sınavlarından biri olacak.

Bıyık’ın avantajlarından biri, yerel yönetimde kanıtlanmış bir başarı geçmişine sahip olması. Yomra’da altyapıdan sosyal alanlara, kültürel etkinliklerden mali disipline kadar geniş bir yelpazede projeler hayata geçiren Bıyık, halk nezdinde güven kazanmış bir isim. CHP teşkilatları, bu başarıyı kendi hanesine yazma fırsatını değerlendirmek isteyecektir. Özellikle Ekrem İmamoğlu ile olan yakınlığı, Bıyık’a teşkilat içinde bir destek zemini sağlayabilir. İmamoğlu’nun Trabzonlu kimliği ve CHP içindeki yükselen etkisi, Bıyık’ın parti içinde bir köprü kurucu rol üstlenmesine olanak tanıyabilir. Nitekim Bıyık, CHP’ye geçiş açıklamasında İmamoğlu’nun yol arkadaşlığına vurgu yaparak bu ilişkiyi bir kaldıraç olarak kullanacağının ipuçlarını verdi.

Öte yandan, CHP teşkilatlarının Yomra’daki yerel dinamiklere ne kadar hâkim olduğu da önemli bir faktör. Bıyık, İYİ Parti’den gelirken yanında belirli bir taban ve çalışma ekibi getirdi. Bu ekibin CHP’nin mevcut teşkilat yapısıyla uyumu, zamanla test edilecek bir konu. Parti içinde bazı kesimlerin, Bıyık’ın “dışarıdan gelen” bir isim olarak görülmesi durumunda direnç göstermesi mümkün. Ancak Bıyık’ın uzlaştırıcı tavrı ve teşkilatlarla diyalog kurma konusundaki deneyimi, bu olası gerilimleri aşmada yardımcı olabilir. CHP’nin Trabzon’daki İl Başkanı Mustafa Bak ve diğer yerel liderlerle şimdiden olumlu bir iletişim kurmuş olması da bu uyum sürecini kolaylaştırabilir.

Sonuç olarak, Mustafa Bıyık’ın CHP teşkilatlarıyla uyum içinde çalışıp çalışamayacağı, büyük ölçüde onun liderlik tarzı ve CHP’nin yerel örgütlerinin esnekliğine bağlı. Bıyık, Yomra’da parti ayrımı gözetmeden hizmet üretme vizyonunu CHP çatısı altında da sürdürebilirse, bu hem kendisi hem de parti için bir kazanç olacaktır. CHP ise, Bıyık gibi halkla güçlü bağları olan bir ismi kucaklayarak Trabzon’da yeni bir sinerji yaratma şansına sahip. Eğer bu iş birliği, karşılıklı anlayış ve ortak hedefler doğrultusunda şekillenirse, Yomra’da başlayan bu uyum, CHP’nin bölgedeki gücünü daha da pekiştirebilir. Zaman, bu ortaklığın meyvelerini nasıl vereceğini gösterecek. Şimdilik, Bıyık’ın “Yomra için çalışmaya devam” sözü, bu sürecin anahtarı olarak duruyor.