07 Nisan 2025 - Pazartesi
Sandık ve Siyaset Arasında
Sandık ve Siyaset Arasında: Muhalefetin Önündeki Fırsat Ne Kadar Değerli?
Yazar - Siyasi Projektör
Okuma Süresi: 3 dk.

Siyasi Projektör
-2023 genel seçimlerinin ardından muhalefet cephesinden sık sık erken seçim çağrıları yükseliyor. Ancak halk, son yerel seçimlerde muhalefete önemli bir sorumluluk verdi. Bu sorumluluk, iktidar değişiminin anahtarı olabilir mi?
Türkiye, bir kez daha siyasetin hararetli dönemlerinden birini yaşıyor. Soruşturmalar, tutuklamalar, protestolar ve mitingler gündemin merkezine otururken, muhalefetin söylemleri de sertleşiyor. Son olarak CHP kurultayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik “cuntacı” benzetmesi dikkat çekti ve siyasi atmosferi daha da gerdi.
Ancak siyasi gerginliğin ötesinde ortada net bir gerçek var: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve mevcut Meclis, 2023 seçimlerinde halktan beş yıllığına yetki aldı. Türkiye’de siyasal meşruiyetin kaynağı sandıktır. Dolayısıyla iktidarın icraatlarına yönelik her eleştirinin, halk nezdinde karşılık bulması gerekir.
Muhalefetin erken seçim çağrıları bu noktada tartışmalı hale geliyor. 2023 seçimlerinin üzerinden yalnızca iki yıl geçmişken yapılan bu çağrıların halkta geniş bir karşılık bulması kolay değil. Halk, iktidarın yanı sıra muhalefete de bir sorumluluk yükledi: Hazırlanın, inandırıcı olun ve alternatif yaratın.
Bu noktada 2024 yerel seçimleri önemli bir dönüm noktası oldu. Seçmen, birçok belediyede muhalefete bir şans verdi. Artık muhalefetin önünde somut bir fırsat var. Bu fırsat; hak, hukuk, adalet ve liyakat temelinde yönetim anlayışıyla değerlendirildiği sürece halkın desteğini büyütme potansiyeli taşıyor. İhale ve satın almalarda şeffaflık, kamu kaynaklarının adil kullanımı ve denetlenebilirlik gibi uygulamalarla halk nezdinde güven tesis edilirse, farklı bir adım atmaya bile gerek kalmadan, iktidar halk eliyle değişebilir.
Aynı şekilde, muhalefet bu süreçte baskıya, dışlamaya veya adaletsizliğe uğradığını savunuyorsa, bunu halkın vicdanına seslenecek şekilde ifade edebilmelidir. O zaman yalnızca iktidar değişimi yaşanmaz; halk, yaşananları unutmayarak siyaseten güçlü bir mesaj da verir.
Türkiye’nin önünde hâlâ üç yıllık bir süreç var. Bu süreç, iktidar için bir sınav olduğu kadar, muhalefet için de büyük bir fırsattır. Siyasette başarı, sadece istemekle değil, inandırmak ve güven vermekle mümkündür.
Ve unutulmamalı: Gerçek değişim sadece istekle değil, halk nezdinde hak edilerek gelir.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları