14 Nisan 2025 - Pazartesi

"Muhalefet Kendi Kalesine Oynuyor"

Türkiye siyasetinde yirmi yılı aşkın süredir iktidarda kalmayı başaran AK Parti’nin uzun soluklu iktidarı,

Yazar - Siyasi Projektör
Okuma Süresi: 4 dk.
Siyasi Projektör

Siyasi Projektör

-
Google News

Türkiye siyasetinde yirmi yılı aşkın süredir iktidarda kalmayı başaran AK Parti’nin uzun soluklu iktidarı, sadece iktidarın değil, aynı zamanda muhalefetin de yapısını ve reflekslerini derinden etkiledi. Her ne kadar seçim dönemlerinde değişim talepleri yükselse de, muhalefet partileri, özellikle ana muhalefet konumundaki CHP, bu değişim taleplerine kalıcı ve nitelikli karşılıklar veremedi. Bu durumun temelinde yatan sorunlardan biri, yıllar içinde kök salmış olan liyakat eksikliği ve bunun doğurduğu siyasi atalettir.

Liyakatsizlik Bir Tercih Haline Geldi

Uzun süreli muhalefet pozisyonu, siyasi partilerin “nasıl iktidar olunur” sorusundan çok “mevcut pozisyon nasıl korunur” sorusuna odaklanmasına neden oldu. Bu da kadroların değişimini, yenilenmesini ve tazelenmesini neredeyse imkânsız hale getirdi. Partiler içi dinamiklerde liyakatli, iş bilen, halkla teması güçlü kadroların önü kesildi. Bu insanlar ya partiden dışlandı ya da görmezden gelindi. Bunun yerine yönetim kademeleri, sadakat temelli bir anlayışla, liyakatsiz ama “itaatkâr” kişilerle dolduruldu. Böyle bir yapılanma, doğrudan yerel yönetimlerden meclis kürsüsüne kadar her alanda beceriksizlik ve kararsızlık olarak yansıdı.

Eleştiriler Büyüyor Ama Kulaklar Tıkalı

Muhalif seçmenin önemli bir kısmı hâlâ bir değişim ümidiyle muhalefet partilerini desteklemeye devam ediyor. Ancak bu destek, artık kayıtsız şartsız değil. Özellikle son yıllarda yükselen genç seçmen profili ve bilinçli şehirli kitle, “her ne olursa olsun yeter ki iktidar değişsin” duygusundan uzaklaşıyor. Onların talepleri daha somut: vizyon, beceri ve cesaret.

Sokaktaki vatandaş artık şunu açıkça söylüyor: “Biz size alternatif olun diye oy verdik, alternatifmiş gibi davranın.” Ancak mevcut yönetim kadroları, bu yapıcı eleştirileri kendi koltuklarına tehdit olarak algılıyor ve tepkiyi bastırmakla yetiniyor. Bu, uzun vadede seçmeni uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.

Halk Umut Veriyor, CHP Elini Zayıflatıyor

Türk siyasi tarihinde defalarca tekrar eden bir tablo var: Halk, CHP’yi önce yerelde iktidar yapıyor. “Bir de bunlar denesin” diyerek yerel yönetimlerde bir şans tanıyor. Bu bir nevi deneme süreci niteliğinde. Ancak bu fırsat neredeyse her defasında boşa harcanıyor. Yerel başarıların sürdürülebilirliğe dönüşmemesi, belediyelerdeki kadrolaşma sorunları, şeffaflık eksikliği ve projelerdeki vizyonsuzluk, halkın CHP’ye dair umutlarını her defasında köreltiyor. Ve ardından gelen genel seçimlerde tablo yine aynı oluyor: CHP umut olamıyor, halk yeniden eskiye dönüyor.

Korku Siyaseti Değil, Cesur Siyaset

Muhalefetin en büyük açmazı, korku ile yönetim anlayışıdır. “Eleştiren tehdit olur” düşüncesi, parti içi demokrasiyi yok ederken, aynı zamanda dışarıdan gelen desteği de kırıyor. Oysa başarıya ulaşmak isteyen bir siyasi hareket, en çok eleştiriyi kendi içinden duymaya cesaret edebilmelidir.

Sonuç Yerine

Eğer muhalefet partileri, özellikle de CHP, gerçekten bir gün iktidarı hedefliyorsa, önce kendi iç iktidarını sorgulamak zorundadır. Liyakatsiz kadrolar yerini ehil ellere bırakmadıkça, toplumda yükselen değişim taleplerine cevap veremedikçe, halk yine aynı refleksi gösterecektir: Önce yerelde bir şans, ardından gelen hayal kırıklığı ve sonunda yeniden statükoya dönüş.

Tarih tekerrür ediyor çünkü ders alınmıyor. Ancak halkın hafızası artık eskisinden daha güçlü. Sabır azalıyor, beklentiler artıyor. Eğer muhalefet partileri bu kez de halkın verdiği krediyi heba ederse, sadece kendi koltuklarını değil, halkın güvenini de tamamen kaybedecekler.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları