09 Nisan 2025 - Çarşamba

Karikatür Krizi: Gerçek Sorun Ne?

Ortahisar Belediye Meclisi’nde geçtiğimiz günlerde yaşanan karikatür tartışması,

Yazar - Siyasi Projektör
Okuma Süresi: 3 dk.
Siyasi Projektör

Siyasi Projektör

-
Google News

Ortahisar Belediye Meclisi’nde geçtiğimiz günlerde yaşanan karikatür tartışması, Türkiye siyasetinin içine düştüğü yüzeyselliği bir kez daha gözler önüne serdi. Meclis Üyesi Ufuk Hoş’un sosyal medya üzerinden paylaştığı bir karikatür, bazı üyeler tarafından Atatürk’e hakaret olarak yorumlandı. Bunun üzerine mecliste başlayan tartışma, seviyesiz bir polemiğe dönüştü. Daha da düşündürücü olanı, Belediye Başkanı Ahmet Kaya'nın da bu tartışmaya katılarak gereksiz biçimde tansiyonu artırmasıydı.

 

 

Karikatür Ne Diyor, Neye Dokunuyor?

 

Bahsi geçen karikatür aslında Atatürk’e değil, Atatürkçülüğü araçsallaştıran, onu bir kalkan gibi kullanarak kendi siyasi ya da ahlaki hatalarını örtmeye çalışan zihniyete bir eleştiri getiriyor. Nasıl ki bu ülkede dini kullanarak çıkar sağlayanlar eleştiriliyorsa, Atatürk’ü kullanarak dokunulmazlık kazanmak isteyenler de eleştirilmelidir. Üstelik bu, tam da Atatürk’ün savunduğu özgürlükçü, eleştirel ve akılcı düşünce yapısına uygun bir tutumdur.

 

 

Atatürkçülük: Zırh mı, İlke mi?

 

Ne zaman biri kendini “Atatürkçü” olarak yüksek sesle ilan etse, bir soru beliriyor: Bu bir düşünce ve değer savunusu mu, yoksa bir savunma mekanizması mı? Atatürkçülüğün, bir ideolojiden çıkıp dokunulmazlık kalkanına dönüştüğü her durumda, bu ülkede sağlıklı düşünce üretmek de, özgürce konuşmak da zorlaşıyor.

 

 

Belediye Meclisi'nin Gündemi Bu mu Olmalıydı?

 

Bir belediye meclisinin görevi karikatür yorumlamak değil; şehrin ulaşım sorununa, altyapı eksikliklerine, sosyal hizmetlerine çözüm üretmektir. Oysa bu tartışma, meclisin enerjisinin nasıl heba edildiğini gösteriyor. Karikatür üzerinden siyaset yapılması, sadece dikkatleri dağıtmakla kalmıyor; toplumun gerçek ihtiyaçlarını da gölgeliyor.

 

 

Mizah Rahatsız Eder, Ama Düşündürür

 

Karikatür sanatı, eleştirel düşüncenin keskin ve yaratıcı bir biçimidir. Bazen güldürür, bazen rahatsız eder ama her zaman düşündürür. Bu rahatsızlık, bir şeylerin yanlış olduğunu fark ettirir. Karikatürde anlatılmak isteneni anlamadan, sadece bir figüre bakıp hakaret aramak; hem ifade özgürlüğünü, hem de mizahın gücünü kavrayamamaktır.

 

Sonuç: Atatürk'ü Anlamak, Onu Kullanmaktan Farklıdır

 

Atatürk’ü gerçekten savunmak, onun adını kullanmakla değil; onun düşüncelerini, değerlerini, özgürlükçü çizgisini yaşatmakla olur. Kim dini, kim Atatürk’ü kalkan yapıyorsa; her ikisi de samimiyetsizlikle eleştirilmelidir. Karikatürde yapılan tam da budur. Bunu hakaret gibi yorumlamaksa, ancak art niyetle ya da sığ düşünceyle mümkündür.

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları