TRABZONSPOR
27 Haziran 2025 - Cuma

Korku Kimin Üzerinde? Kılıçdaroğlu'ndan Korkanlar Asıl Neyi Gizliyor?

CHP’de kurultay krizi büyürken, çelişkiler de gün gibi ortaya çıkıyor. Kurultayı mahkeme iptal ederse, yasal süreç çok net:

Yazar - Siyasi Projektör
Okuma Süresi: 4 dk.
Siyasi Projektör

Siyasi Projektör

-
Google News
Kurultayda seçilen yönetim düşer, bir önceki yani Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi yeniden göreve gelir.
 
Ancak şaşırtıcı olan şu:
Bu sürecin en çok karşısında duranlar, bizzat o iptale neden olan kurultaydan çıkan ekip:
Özgür Özel – Ekrem İmamoğlu ekseni.
 
Ve bu ekipten yüksek sesle şu çıkışlar geliyor:
 
 “Kılıçdaroğlu dönmesin, görevi devralmasın.”
 
Ama neden?
Daha da önemlisi:
 
Sizi seçen aynı delegeyle yeniden kurultaya gidilecek.
O halde korkunuz ne?
 
 Aynı Delege, Aynı İrade… O Zaman Neden Bu Panik?
 
Eğer gerçekten örgütün desteği sizdeyse…
Eğer “değişim” toplumsal karşılık bulmuşsa…
O zaman Kılıçdaroğlu gelse ne olur, gitse ne olur?
 
Mahkeme kurultayı iptal ederse, bu yeni bir seçim anlamına gelir.
Ve bu yeni seçim için partiyi seçime geçici olarak götürecek bir yönetime ihtiyaç vardır.
 
İşte burada devreye Kılıçdaroğlu ve eski PM girer.
Ama dikkat:
 
Bu bir “kalıcı dönüş” değil,
Sadece yeni bir kurultay toplayıp görevi devretmek üzere yapılacak kısa süreli bir yönetimdir.
 
O halde bu koparılan fırtına, bu “gelmesin!” çığlıkları niye?
 
Gerçek Şu: Korku, Liderliğini Kaybetmekten Değil, Gerçeğin Ortaya Çıkmasından
 
Eğer bu kadar güçlüyseniz, neden Kılıçdaroğlu’nun birkaç haftalık yöneticiliğinden bu kadar rahatsızsınız?
 
Yoksa asıl korku, onun yeniden sahneye çıkmasıyla:
 
Sizin “değişim” iddianızın kof olduğu mu ortaya çıkacak?
 
Örgütle kuramadığınız bağ mı görünür olacak?
 
Halkın ilgisizliği mi netleşecek?
 
Siyasette özgüveni olan korkmaz.
Ama “gölgeden bile irkilen” bir yönetim, ne değişimi taşır ne iktidar umudu verir.
 
Hukuki Gerçekle Siyasi Gerçeklik Arasında Sıkışanlar
 
Mahkeme kurultayı iptal ederse, bu zaten hukuken “olağanüstü kurultay zorunluluğu” doğurur.
Kılıçdaroğlu ve eski PM en fazla birkaç hafta partiyi geçici olarak yönetir ve tekrar kurultaya götürür.
 
Yani mesele bir “iktidar devri” değil, bir kurumsal boşluğu kapatma sürecidir.
 
Ama bu kadar kısa süreli bir dönüşten bile panikleyenlerin asıl derdi, partiyi yönetmek değil, kontrol altında tutmaktır.
 
Sonuç:
 
Kılıçdaroğlu’nun birkaç haftalığına partiyi seçime götürmesine bile tahammül edemeyen bir kadro,
gerçekten değişim getirecek bir vizyonu zaten taşıyamaz.
 
Asıl kriz, kurultayın iptali değil;
kurultay iptali ihtimali karşısında yaşanan panik halidir.
 
Ve panik, her zaman şunu gösterir:
 
“O kadar da güçlü değiliz. O kadar da halkın arkasında değiliz.”
 
Gerçek özgüven,
aynı delegeyle yeniden yarışmayı göze alabilenlerdedir.
Gerisi, sadece koltuğu bırakmama telaşıdır.
 
 
 
 
 
 
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
TRABZONSPOR