TRABZONSPOR
08 June 2025 - Sunday

KUMPAS MI, ÖZELEŞTİRİ Mİ? CHPLİ BELEDİYELERİN GELECEĞİ BU SORUDA GİZLİ

KUMPAS MI, ÖZELEŞTİRİ Mİ? CHPLİ BELEDİYELERİN GELECEĞİ BU SORUDA GİZLİ

Yazar - Siyasi Projektör
Okuma Süresi: 5 dk.
Siyasi Projektör

Siyasi Projektör

-
Google News
Türkiye siyasetinde son dönemin en tartışmalı gelişmeleri arasında CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar, tutuklamalar ve siyasi operasyonlar geliyor. İBB’den Adana’ya, Antalya’dan Eskişehir’e uzanan zincir; bir yandan hukuk dışı bir müdahale hissi yaratırken, diğer yandan “CHP bu sürece ne kadar hazırdı?” sorusunu da beraberinde getiriyor.
 
Bu iki sorunun cevabını birlikte aramak gerekiyor:
Bu bir siyasi kumpas mı?
Evet. Ama bu kumpasın zemini nasıl oluştu?
 
 
 
GÖRÜNTÜSÜ YARGININ, KOKUSU SİYASETİN
 
Soruşturmaların görünürdeki gerekçesi, terör bağlantılı kişilerin işe alımı, usulsüz ihaleler ve kamu kaynaklarının kötüye kullanımı. Ancak dosyaların içeriğine bakıldığında birçok iddianın soyut beyanlara, çelişkili tanıklara ve “etkin pişmanlık” adı altındaki ifadelerle oluşturulduğu görülüyor.
 
Burada açıkça bir siyasal mühendislik kokusu var.
 
Ama durup bir de şu soruyu sormalıyız: CHP’li belediyeler görev aldıkları günden itibaren gerçekten tüm iş ve işlemleri şeffaf, hesap verebilir ve liyakatli bir anlayışla mı yönetti?
 
 
 
KENDİNE AYNAYI TUTMAK
 
Gerçek şu ki CHP’nin birçok belediyesi, AK Parti’den devraldığı kuralsız düzeni değiştirmek yerine, bazı yerlerde ismini değiştirip uygulamaya devam etti.
 
“Bizden olanlar önceliklidir” anlayışı devam etti.
 
Atamalarda eş-dost, akraba ilişkileri göz ardı edilmedi.
 
Şirket yönetimleri partizanlıkla şekillendi.
 
Bazı taşeronlar yine "tanıdıklar" üzerinden iş aldı.
 
 
Bu ortamda hükümete yakın medya ve yargı, ne yazık ki CHP’nin bazı belediyelerinde gözle görülür hataları parlatma fırsatı buldu. CHP suçlu olmayabilir, ama bazı yöneticilerinin tedbirsizliği ve gevşekliği, suistimal zeminini kolaylaştırdı.
 
 
 
YARGI SOPASINA KARŞI DURMAK YETMEZ
 
Evet, bu sürecin hukuki değil, siyasi bir yönlendirmeyle ilerlediği çok açık.
Ama CHP, sadece "bize kumpas kuruluyor" demekle yetinemez.
Çünkü halk, sadece mağdura değil; aynı zamanda dürüst, hesap verebilir ve kendine güvenen yöneticiye inanmak ister.
 
CHP, bu nedenle iki ayrı hatta yürümek zorunda:
 
1. Kumpaslara karşı sonuna kadar direnmeli.
 
2. Aynı anda iç denetimini güçlendirmeli, özeleştirisini açıkça yapmalı.
 
Bu ikisini birlikte yapabilen bir siyasi yapı, hem halkın vicdanına hem hukukun terazisine güven verir.
 
 
 
YOL HARİTASI: BELEDİYELERİNDE AHLAKİ DEVRİM
 
CHP için bu dönem bir “iktidar provası” değil; bir “karakter testi”dir.
Bu testi geçmek için:
 
Her belediyede etik denetim kurulları kurulmalı.
Tüm ihaleler, atamalar, harcamalar online sistemlerle kamuya açılmalı.
Belediyelerde akraba, partili, tanıdık atamalarına son verilmeli.
Yanlış yapan kim olursa olsun korunmamalı, kamuoyuna hesap verilmeli.
Şeffaflık bir "slogan" değil, bir "sistem" haline getirilmeli.
 
Bu adımlar atılırsa, halk operasyonlara değil; yöneticilerine inanır.
 
 
 
SONUÇ: MAĞDURİYET YETMEZ, MEŞRUİYET GEREKİR
 
CHP, yalnızca “bize saldırıyorlar” diyerek kendini kurtaramaz.
Bu saldırılara karşı dururken kendi evini temiz tutmak zorundadır.
Yoksa halk, haklı olduğu halde haksız görünen bir CHP’yle karşı karşıya kalır.
 
Unutmayalım:
Adalet sadece mahkemede değil, vicdanda da aranır.
Ve bugün halkın vicdanında yer tutmak için, sadece kurban değil; aynı zamanda dürüst bir yönetici olmak gerekir.
 
 
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
TRABZONSPOR