
Siyasi Projektör
-Türkiye’nin birçok bölgesinde çocuklarımız, eğitim hakkına yalnızca taşımalı eğitim sistemi sayesinde ulaşabiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı, bu ihtiyacı karşılamak için ihaleler düzenliyor, firmalar belli güzergâhları alıyor, taşıma işini üstleniyor. Kâğıt üzerinde sistem doğru görünüyor; ama sahadaki tablo maalesef böyle değil.
İhaleyi Al, Keyfine Göre Uygula!
İhaleye girerken “bu güzergâhı taşırım” diye taahhüt veren firmalar, işe başlayınca farklı bahaneler üretmeye başlıyor:
-
“Yol bozuk, taşıma yapamayız.”
-
“Güzergâh uzun, maliyet yüksek.”
-
“Tek araçla birkaç hattı birleştirip öyle taşıyalım.”
Oysa yönetmelik çok açık: Bir araç birden fazla hattı çekemez, güzergâh değiştirilemez. Ancak bazı şoförler ve firmalar, kendi menfaatini öğrencinin hakkının önüne koyuyor.
Sessiz Kalan Okul İdareleri
Daha vahimi, bazı okul yöneticileri bu hukuksuzluğa göz yumuyor. “Çocuk nasıl olsa okula geliyor” denilerek yapılan usulsüzlükler yok sayılıyor. Oysa bu durum, çocukların daha uzun yollarda, daha kalabalık ve daha riskli koşullarda taşınmasına yol açıyor. Kimi zaman öğrenciler derse yetişemiyor, kimi zaman güvenlik tehlikeye atılıyor.
Denetim Nerede?
Milli Eğitim’in her il ve ilçede oluşturduğu denetim komisyonları var. Görevleri, bu ihlalleri tespit edip ceza uygulamak. Ama ne yazık ki denetimler gerektiği gibi yapılmıyor. 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu sözleşmeye aykırı davranışı “fesih ve ihalelerden men” sebebi sayarken, pratikte çoğu kez hiçbir yaptırım uygulanmıyor. Bu da firmaları cesaretlendiriyor.
Bedeli Kim Ödüyor?
İhalenin şartlarını yerine getirmeyen şoför veya firma kâr ederken, bedeli öğrenciler ödüyor:
-
Daha uzun yollarda vakit kaybediyorlar,
-
Kalabalık ve konforsuz araçlarda taşınıyorlar,
-
Eğitim hakkı sekteye uğruyor.
Çağrımız
Buradan hem Milli Eğitim Bakanlığı’na hem de yerelde görev yapan İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine sesleniyoruz:
-
Taşımalı eğitim ihaleleri kağıt üzerinde kalmamalı.
-
Denetim komisyonları görevini hakkıyla yapmalı.
-
Sözleşmeye aykırı davranan firmalara anında ceza uygulanmalı.
-
Öğrencilerin mağduriyeti asla “idare edilecek bir sorun” gibi görülmemeli.
Çünkü unutmayalım: Bu sistemin tek amacı, çocukların okula güvenle ulaşmasını sağlamak. Eğer çocuk mağdur oluyorsa, yapılan işin adı taşıma değil, ihmal olur.