
Siyasi Projektör
-Son bir yıldır Türkiye’nin gündeminde sık sık CHP’li belediyelere dönük operasyonlar var. Gözaltılar, tutuklamalar, görevden uzaklaştırmalar… CHP Genel Merkezi ve Genel Başkan Özgür Özel bu süreci “siyasi” olarak nitelendiriyor, “düşman hukuku” söylemini dillendiriyor ve operasyonların iktidarın bilgisi dahilinde yürütüldüğünü öne sürüyor.
Tam da bu tartışmaların ortasında Beşikdüzü’nden gelen haber, dikkat çekti: CHP’li Beşikdüzü Belediye Başkanı Cahit Erdem, AK Parti Trabzon İl Başkanı’nı makamında ziyaret etti.
Neden Sorunlu Bir Ziyaret?
1. Parti tezleriyle uyumsuzluk
Genel Merkez, iktidarı belediyelere yönelik baskıların faili olmakla suçluyor. Bu iddialar kamuoyuna defalarca aktarıldı. Böyle bir atmosferde CHP’li bir başkanın AK Parti il başkanının kapısını çalması, en azından görüntü itibarıyla, partinin kendi söylemiyle çelişen bir tavırdır.
2. Tutuklu ve soruşturma altındaki başkanlarla tezat
Esenyurt’tan Bayrampaşa’ya, Antalya’dan Adana’ya kadar birçok CHP’li belediye başkanı yargı süreçleriyle uğraşırken; onların direnç göstermeye çalıştığı günlerde başka bir başkanın iktidarın il başkanını ziyaret etmesi, bu tabloya ters düşüyor.
3. Seçmen algısı
CHP seçmeni belediyelerini iktidara karşı bir duruş noktası olarak görüyor. “Bizim başkanımız rakibin il başkanına gidiyor” algısı, ister istemez kafa karışıklığına ve güven kaybına yol açabilir.
4. Destek talebinin yanlış adresi
Bir belediye başkanı hizmet için destek arayabilir; bunda sorun yok. Bakanlığa başvurur, milletvekillerine gider, Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan destek ister. Bunların hepsi makuldür çünkü kamu kurumudur. Ancak doğrudan bir siyasi partinin il başkanını ziyaret etmek, yerel yönetimin tarafsızlık ilkesini zedeleyen, siyaseten yanlış bir tercihtir.
Sonuç
Cahit Erdem’in ziyareti, belki bir nezaket buluşması olarak görülebilir ama içinde bulunulan siyasi atmosferde anlamı çok daha büyüktür. CHP’nin iddiaları ve örgütün tepkileri ortadayken, bir başkanın iktidar partisinin il başkanını makamında ziyaret etmesi ciddi bir tartışmayı beraberinde getirmiştir.
Destek istenecek merci; kamu otoritesi olan bakanlıklar, milletvekilleri veya belediyeler olabilir. Ancak doğrudan siyasi temsilin başı olan bir il başkanına gitmek, siyasi açıdan büyük bir hatadır.