KTÜ Farabi Hastanesi: Seçkinlerin Düzeni, Halkın Çilesi Sistemsizlikte
Trabzon – 25 Temmuz 2025
Sağlık
Yayın: 25 Temmuz 2025 - Cuma - Güncelleme: 25.07.2025 14:06:00
Editör -
Okuma Süresi: 5 dk.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi’nde yaşanan krizler artık münferit değil, sistematik bir çöküşün yansıması olarak görülüyor. Randevu almak, ilaç temin etmek, hasta nakli sağlamak ya da poliklinikte muayene olmak; tüm bunlar halk için her geçen gün daha çetin bir sınava dönüşürken, içeride kurulu düzenin belirli bir zümre lehine işlediği açıkça görülüyor.
Üniversite Kurumları, Seçkinlere Açılan Yaşam Kapısına Dönüştü
Uzun süredir kamuoyunun dikkatinden kaçmayan temel sorun şu: Üniversiteler ve bağlı kurumlar artık liyakatle değil, kişisel ilişkilerle şekillenmiş bir istihdam düzenine teslim olmuş durumda.
Farabi Hastanesi örneğinde bu tablo daha da net:
Kayıt yapması gereken personel ortalıkta yok; elinde kahve, kendi çevresiyle sohbet halinde.
Hastayla ilgilenmesi gereken personel ya sistemle ilgisiz ya da görev yerinde değil.
Kadroya alınanlar genellikle ya bir hocanın başarısız çocuğu, ya bir yöneticinin yakını, ya da başka yollardan bu yapıya entegre olmuş kişiler.
Bu yapı, halkla gerçek anlamda teması olan personeli dışarıda bırakıyor. Kurumun içindeki belirli bir çevre ise kendi düzenini kurmuş, konforlu alanında halkın çilesine kulak tıkıyor.
Randevu Alamayan Vatandaş, Reçetesiz Eczane Önünde Kalıyor
Farabi Hastanesi’nde randevu sistemi işlevsiz. Kendi iç sisteminden randevu almak çoğu zaman imkânsız. Alındığında da muayene saatine uyulmuyor, hastalar saatlerce bekletiliyor.
Reçete yazılsa bile vatandaş eczaneye gittiğinde sürprizle karşılaşıyor:
Doktorun branşı sistemde görünmüyor.
Aile hekimi olarak işlenmiş görünüyor.
Reçete geçersiz sayılıyor.
Sonuç: Vatandaş uzman doktora gittiğini sanıyor, ancak ilacını alamıyor.
Nakil Aracı Yok, Hasta Sedye Üzerinde Bekletiliyor
112 acil servis, "nakil hastaneye ait" diyor. Hastane ise, "1 nakil aracımız çalışır durumda, diğerleri arızalı" diyerek vatandaşı 2.5–3 saatlik bekleme listesine alıyor.
Sedye üzerinde acil kapısında bekleyen yaşlı hastalar için bu durum artık sıradanlaşmış.
Araç yok ama personel var; sistem var ama işleyen yok.
Asistan Doktorlar: En Masum Olanlar, En Çok Tepki Görenler
Hastanede halkla doğrudan temasta olanlar ise genellikle asistan doktorlar.
Gece-gündüz çalışan, eğitim sürecinde olan, sistemin açıklarını sırtlayan bu genç hekimler, bozuk düzenden en çok zarar gören ama halktan da en çok tepkiyi alan kişiler haline gelmiş durumda.
Randevu yoksa, kayıt yapılmamışsa, hasta bekletilmişse — tüm öfke ilk karşılaştığı kişiye, yani asistana yöneliyor.
Oysa sistemin çarklarını o değil, tepede oturanlar döndürüyor.
Rektörlük Seyrediyor: Tepkiler Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı’ya Yöneliyor
KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı’ya yönelik eleştiriler artık aleni hale geldi.
Göreve geldiğinde halkta umut uyandıran Çuvalcı, yaşanan tüm bu sistemsizlikler karşısında suskun kalmakla, hatta bu yapının oluşmasına seyirci kalmakla eleştiriliyor.
Vatandaş diyor ki:
“Rektör bu sistemin başıysa, sorumluluğu da ondadır.
Koltukta oturmak yetmez, çözüm üretmiyorsan bu zulmün ortağısındır.”
Sonuç: Bu Sistem Halkın Değil, Seçilmiş Azınlığın Hizmetinde
KTÜ Farabi Hastanesi bugün için sadece bir sağlık kurumu değil;
aynı zamanda bir seçkinler düzeninin,
halktan kopuk bir yapının,
ve sorumluluğu aşağıya yıkan bir yönetim anlayışının sembolü haline gelmiş durumda.
Vatandaş hizmet alamaz,
Asistan doktor yükü taşır ama hedef olur,
Sorumlular susar.
Bu düzen böyle gitmez.
Son Çağrı:
Sayın Rektör Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, bu sistemin sahibi sizsiniz. Ya halktan yana olun, ya da halk sizi bu yapının koruyucusu olarak hatırlar.
Ek Fotoğraflar






Yorumlar (1)