Engelli Vatandaşa Üçüncü Kez Aynı Yanıt: “Rapora Ulaşmak İçin Arşive Git, Başka Yolu Yok!”
Trabzon’da engelli bir vatandaşın sağlık kurulu raporu talebi, kamu hizmetlerinde hâlâ “insan odaklı” değil “prosedür odaklı” bir yaklaşımın hâkim olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

2015 yılında Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Numune Kampüsü’nden engelli sağlık kurulu raporu alan bir vatandaş, söz konusu belgenin kaybolması üzerine örneğini temin etmek istedi. Aynı kampüse gittiğinde ise, raporun Kaşüstü Kampüsü’nde arşivde olduğunu öğrenerek oraya yönlendirildi.
Vatandaşa bu bilgi, hastanenin başhekim yardımcısı tarafından bizzat verildi. Yetkili kişi, açıkça “Uygulamalarımız bu şekilde. Arşive gidip dilekçe vermeden veremeyiz” dedi.
İl Sağlık Müdürü Etiketlendi, CİMER’e Başvuruldu
Vatandaş yaşadığı zorlukları sosyal medyada paylaşarak Trabzon İl Sağlık Müdürü’nü etiketleyerek bilgilendirme yaptı. Ardından CİMER üzerinden yaptığı başvuruda; yaşını (70), engel durumunu ve fiziksel yetersizliklerini belirterek, raporun ya e-posta yoluyla ya da CİMER cevabına ek olarak gönderilmesini talep etti.
Gelen Cevap Yine Prosedür: “Başka Uygulamamız Yok”
04.06.2025 tarihinde gelen CİMER yanıtında şu ifadeler kullanıldı:
“İlgili müdür yardımcısına iletildi. Arşivden alınacak olan evrakları başvuru sahibi dilekçe ile başvurarak imza ile kendisine tebliğ edilerek verilmektedir. Bunun dışında bir uygulamamız bulunmamaktadır. Hastanemiz Kaşüstü kampüsü arşiv birimine başvurulması önerilir.”
Yasa Ne Diyor, Uygulama Ne?
Oysa 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun, kamu hizmetlerinin engelliler için erişilebilir olması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Ayrıca bu kişiler için “makul kolaylaştırma yükümlülüğü” kamu idarelerinin temel sorumluluklarından biridir.
Ancak kamu kurumu, dijitalleşmenin sağladığı tüm olanaklara rağmen, raporu PDF olarak göndermek ya da CİMER cevabına eklemek yerine 70 yaşında bir engelli bireyi arşive yönlendirmeyi “tek yöntem” olarak savunmaktadır.
Kamu Hizmeti Bu Mu?
Bu tutum, kamu hizmetinin “vatandaşı kolaylaştırmak” değil, “kurumsal alışkanlığı sürdürmek” üzerine kurulu olduğunu net şekilde ortaya koymaktadır.
2025 yılında hâlâ “kağıt imza” için kampüs kampüs dolaşmak zorunda bırakılan engelli bireylerin yaşadığı bu tür mağduriyetler, sadece bireysel değil sistemsel bir soruna işaret etmektedir.
Talep edilen şey basittir: Önceden alınmış, sistemde kayıtlı bir engelli raporunun, dijital yolla vatandaşa ulaştırılması. Ancak kamu kurumları, hâlâ bunu yapmaktan imtina etmektedir.
Son Söz
Vatandaşın yaşadığı bu durum; kamu kurumlarının, engelli haklarına ve dijital çağın olanaklarına ne kadar kapalı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Kurumlar için sıradan görülen bir prosedür, engelli bir vatandaş için ciddi bir eziyete dönüşmektedir.