Başarısız Değil, Dışlanmış: Akçaabat'ta Gençler Meslek Eğitiminden Mahrum Bırakılıyor!

Trabzon’un Akçaabat ilçesinde bulunan Çıraklık Eğitim Merkezi’nde, meslek sahibi olmak isteyen ancak akademik başarıda zorlanan gençlerin önü adeta kapatılıyor. Eğitim alma çağındaki birçok öğrenci, ne yazık ki "kapasite yok" bahanesiyle sistem dışına itiliyor.

"Çocuğum okusun değil, meslek öğrensin istiyorum" diyen veliye red cevabı!

Bölgede yaşayan bir veli, çocuğunun akademik eğitimde başarılı olamayacağını, bu nedenle erken yaşta bir meslek öğrenmesini arzu ettiğini belirterek Çıraklık Eğitim Merkezi’ne başvurdu. Ancak aldığı cevap trajik:

“Yedekte 100 kişi var. Fiziki şartlarımız yetersiz. Bu yıl alamayız, çocuğunuzu liseye gönderin, seneye bakarız.”

Bu yaklaşım, yalnızca bir bürokratik red değil; aynı zamanda yüzlerce gencin üretim hayatına, emeğe ve geleceğine vurulan zincir anlamına geliyor.

Sistem değil, sistemsizlik mağdur ediyor!

Zorunlu eğitimi tamamlamakta zorlanan veya teorik derslerde başarısız olan öğrenciler için çıraklık sistemi, hayata tutunmanın yegâne yoluydu. Ancak görünen o ki sistem artık başarısız olanı değil, "başarılı olamayanı" da dışarıda bırakıyor.

Çıraklık sisteminin asıl amacı, akademik başarısı düşük olan çocukların üretime, ustalığa, zanaate yönlendirilmesiyken bugün geldiğimiz noktada bu gençler ne okuyabiliyor, ne çalışabiliyor, ne de meslek öğrenebiliyor. Bu ise sosyal patlamaların, genç işsizliğin ve kayıp kuşakların habercisi.

Eğitim mi var, engel mi?

Her fırsatta “her çocuğa eğitim hakkı” söylemlerinin arkasına sığınılan ülkede, eğitim sisteminin bu uygulamaları adeta gençliğe pranga vuruyor. Çocuklarını özel sektörde iş bulup yanına çırak olarak başlatmak isteyen aileler dahi “sistem kabul etmiyor” cevabıyla karşılaşıyor.

Peki soruyoruz:

• Yedekte 100 kişi varsa neden kapasite artırımı için adım atılmıyor?

• Fiziki şartlar yetersizse neden kamu kaynakları seferber edilmiyor?

• Okulda tutunamayan çocuklar hayata nasıl tutunacak?

Sorumlulara çağrı: Bu çocuklar sahipsiz değil!

Gençliği görmezden gelen bir eğitim politikası, sadece bireyleri değil; toplumun geleceğini ipotek altına alır. Eğitim Bakanlığı'na, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri'ne çağrımızdır:

Yetersizliği değil, çözümü konuşun!
Kapıyı kapatmayın, geleceği açın!
Bu çocuklar sadece veliye değil, size de emanet!